Hastalık kaygısı bozukluğu günümüz dünyasında birçok kişide ortaya çıkabilen bir kaygı bozukluğudur. Öncelikli olarak kişinin sağlığı ile ilgili duyduğu yoğun kaygı ile başlayan belirtiler için erken tanı süreci oldukça önemlidir. Hastalık kaygısında kişiler herkeste olabilecek ağrı, yorgunluk, halsizlik gibi belirtileri felaketleştirerek sağlıklarında ciddi bir problem olduğu kaygısını taşırlar. Bu kaygılara çoğu zaman ölme, bayılma, fenalaşma kaygısı gibi hastalıkla ilişkili endişeler de eşlik edebilir.
Gelecek kaygısı hastalığı için alınması gereken birçok önlem vardır. Kişide oluşan kaygı ve detaylarla baş edebilmesi için birden fazla yöntem ve teknik kullanılır. Kişilerin günlük yaşam içinde adaptasyon sorunu yaşamaları başta olmak üzere birçok şekilde belirtileri ortaya çıkabilmektedir.
Hastalık kaygısı bozukluğu nedir ve neler yapılması gerekir diye baktığımızda öncelikle ön plana çıkan detayların incelenmesi ve uygun tedavi modelinin oluşturulmasıdır. Stres ve kaygı durum bozukluğu için psikoterapi etkili bir yöntem olsa da bazı durumlarda ilaç desteği de gerekebilir. EMDR terapisi, bilişsel davranışçı terapi, kabul ve kararlılık terapisi, mindfulness terapi ve şema terapi gibi ekoller oldukça etkilidir.
Aşırı stres ve kaygı belirtileri düşünsel, duygusal, davranışsal ve bedensel tepkileri de beraberinde getirebilir. Kalp çarpıntısı, el ayak titremesi, nefes almada güçlük, baş ağrıları kaygı bozukluklarında karşılaşılan temel fiziksel belirtilerdir. Kontrolü kaybetme düşüncesi ile birlikte, çaresizlik, yetersizlik, umutsuzluk gibi duygularda kaygı duygusuna eşlik edebilir. Bu belirtiler bireyin günlük hayatını, ilişkilerini ve işlevselliğini de olumsuz yönde etkileyerek hedeflerine ulaşmayı zorlaştıran etkiler ile kendini gösterebilir, özgüven ve özsaygılarını zedeleyebilir.
Hastalık kaygısı bozukluğu belirtileri kapsamında yapılan araştırmalar için birden fazla öneri ön plana çıkarılır.
Kaygının psikolojik belirtileri bireylerin kendilerini ifade edememeleri, kaygılandıran durum ve objelerden kaçınmaları, ruhsal çöküntüye uğramaları ve bedensel tepkiler şeklinde ortaya çıkar. En çok karşılaşılan kaygı türlerinin başında sınav kaygısı, performans kaygısı, ölüm kaygısı, ayrılık kaygısı, panik tak geçirme kaygısı ve belirsizlik kaygıları ön plandadır.
Hastalık kaygısı terapisi amacına uygun olarak bireysel farklılıklara uygun gözetilerek danışana ve yaşadığı probleme en uygun olacak şekilde belirlenir. Bireylerin yaşadıkları problemler ve olası nedenleri tespit edilip terapi hedefleri belirlenerek terapi sürecine başlanır.