Bebek sahibi olmak oldukça heyecan verici bir yaşantı olsa da yeni doğum yapan anneler lohusalık sendromu, bir diğer adı ile doğum sonrasın depresyon olarak bilinen durumu yaşayabilmektedir.
Bu durumu yaşayan anneler, günün çoğu zamanını depresif ruh halinde, suçlu, yetersiz ve değersiz hissederek geçirmektedir. Bebek için hiç endişelenmediği gibi aşırı derecede de endişe duyabilirler. Bebeğe zarar vermekten korkabilir ve kabuslar görebilirler.
Lohusa depresyonu belirtileri, kişiden kişiye göre değişiklik gösterebilmektedir. En hafif ve en yaygın şekli ise annelik hüznüdür. Belirtiler doğumdan sonraki ilk 10 gün içerisinde kendiliğinden ortaya çıkmaktadır ve üç ile beş gün arasında zirve yapmaktadır. Bu belirtiler rahatsız edici olmasına karşın 24 saat içerisinde azalma gösterebilir. Yaygın belirtiler arasında depresyon, anksiyete, ağlama nöbetleri, sinirlilik, iştah sorunları ve uyku sorunları yer almaktadır.
Lohusalık depresyonu, doğumdan sonraki ilk yıl içerisinde herhangi bir vakitte, çoğunlukla doğumdan sonraki dört hafta içerisinde ya da birkaç ay sonrasında da ortaya çıkabilmektedir. Bu belirtiler en az iki hafta boyunca devam etmektedir ve annenin işlevselliğini engellemektedir. Birçok anne doğumdan 6 ay sonra bu belirtileri yaşamaktadır.
Lohusa sendromu terapisi anne ve bebeğin olumsuz yönde etkilenmesini engellemektedir. Ancak annedeki depresyon belirtilerinin erken fark edilmesi, terapi açısından oldukça önemlidir. Lohusa sendromu yaşayanlar sonraki hamileliğinde ve doğum sonrası dönemlerinde çok yakından takip edilmelidir.
Uzm. Klinik Psikolog Nur BÜYÜKBEBECİ KAYA tarafından hazırlanmıştır.
Yayınlanma Tarihi: 9 Şubat 2023
Güncelleme Tarihi : 10 Şubat 2023